Eleştirel düşüncenin günümüzde ulaştığı düzeyi temsil edecek nitelikteki yazarlardan yaptığımız özel derlemelerdir. Metis Seçkileri. Kavrayış ve sezgileriyle yaşadığımız çağın dününce iklimine katkıda bulunmuş yazarlardan örnekler sunuyor bu dizide.
Eleştirel düşüncenin günümüzde ulaştığı düzeyi temsil edecek nitelikteki yazarlardan yaptığımız özel derlemelerdir. Metis Seçkileri. Kavrayış ve sezgileriyle yaşadığımız çağın dününce iklimine katkıda bulunmuş yazarlardan örnekler sunuyor bu dizide.
“Kostas Varnalis, bu kitapta ‘Sokrates arkasında yazılı eserler bıraksaydı neler yazardı?’ sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. 20. yüzyıl materyalist felsefesinin kavramlarını kullanarak, “bilgelerin bilgesi”ni muhalif, toplumcu bir düşünür olarak takdim ediyor.
Dünyanın önde gelen Benjamin yorumcularından Buck-Morss bu kitabında da "tarihin enkazından" özgürleştirici unsurlar çekip çıkarmaya devam ediyor. "Dünya tarihinde belirleyici bir uğrak" olduğu halde ısrarla unutulmuş olan Haiti devrimi ile Hegel'in ünlü efendi-köle diyalektiği kavrayışı arasındaki bağların izini sürüyor ve tarihsel tahayyülün ufkunu genişletiyor.
Bu kitapta bir ''yeraltı insanını'' iş başında bulacaksınız, sondaj yapan, kazan, gömen birisini. Havasızlık ve karanlığın yaratacağı uzun süreli her sıkıntıya pek fazla aldırış etmeden, onun ne kadar yavaş, dikkatli ve ödün vermez bir inatçılıkla ilerlediğini göreceksiniz, elbette eğer öyle bir derinlik çalışmasını görebilecek gözleriniz varsa; bu belirsiz işinde bile onun mutlu olduğunu söyleyebilirsiniz. c
Tanrı ve felsefe metafiziğin en önemli konusu olan Tanrının varlığı problemini ele alır.Gilson'a göre akıl, Tanrının varlığı konusunda çok önemli ve ikna edici şeyler söyleyecek güçtedir.
Açıklama Taksit Seçenekleri Yorumlar Hegel'e göre insanın tarihselliği onu doğadan ayırır. Kant'ın bütün insanların temelde aynı düşünce ya da kategorileri paylaştıkları görüşü kabul edilemez. Felsefi bir sistem insan düşüncesinin zaman içinde geliştiğini gözetmek zorundadır.
Heidegger okumak bir maceraya atılmaktır. Onun eserleri okuyucuya meydan okuyan be çoğu kez okuyucuyu sersemleren eserlerdi. Bu eserler okuyucudan tüm yüzeysel bakışları terketmesini ve ciddi bir düşünme takibine koyulmasını talep ederler
Thomas More’un UTOPIA’sı ideal bir dünyaya kaçışın değil, şaşırtıcı bir gerçeklikle başka bir siyasetin hukuksal ve toplumsal iskeletini oluşturmanın peşindedir. More’un yarattığı “öteki” dünyanın yapısı, her bir dokusunda eleştirel bir güç taşıyarak görkemli bir “ayna” işlevi görür.
Kişi yaşamını tanrılar düzene koyar, kendileri de yalnız başlarına, yine kendilerine yeten tanrısal bir ortamda, tanrısal düzeye uygun olarak yaşarmış.
Schopenhauer’e göre dünya, bedenimizde yer almakla birlikte kökeni transzendental (aşkın) bir alanda yatan "iradenin" eseridir. Gerçeklik, bu iradenin fenomenlerinden biri olan beynimizin "tasarımlarından" ibarettir.
Varoluşçuluk nedir?
Arthur Schopenhauer (1788-1860): Felsefe tarihinin, Batı kadar Doğu'ya da en açık, hayatın temel soru(n)ları hakkında en iyi ve en gerçekçi biçimde yazan filozoflarından biridir.
Yöntem Üzerine Konuşmalarda hep karmaşıktan basite inerek, gerçeği kuşatmaya yarayacak kuralları bir bir saydı. Felsefeyi, bütün İnceleme kitaplarının Latince yazıldığı bir çağda, Fransızca yazarak ve "Sağduyu dünyada en iyi bölüştürülmüş şeydir" diyerek, herkesin, anlayabileceği bir duruma indirgedi.
Öyleyse zaman ne? Eğer hiçkimse benden bunu sormasa biliyorum; ama soran kişiye açıklamak istesem bilmiyorum.
Aslında başlangıcından beri felsefe, ne vakit "zaman" hakkında düşündüyse zamanın ait olduğu yeri de sordu. Felsefenin ilkin sahip olduğu görüş birbirini izleyen şimdilerin art ardalığının bir dizisi olarak hesaplanan zamandı. Bizim, psychesiz, animussuz, ruh'suz, bilinçsiz, tinsiz hesapladığımız, sayısal olarak ölçülmüş hiçbir zamanın olamayacağı açıklanmıştı. İnsansız zaman yoktur.
Hem düşsel hem de tarihsel karakterler üstüne yorumlarıyla tanıdığımız Stefan Zweig’ı derin karakter incelemelerine yönelten, psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgidir.
Belki de ilk gençlik dönemlerimden bu yana beni meşgul eden büyük bir eser yazmayı denerim —Balzac hakkında kalın bir kitap, bir yaşamöyküsü ve eleştiri. Muhtemelen üç, hatta dört yıl gerektireceğini biliyorum. Ama geriye kalıcı bir şey bırakmak istiyorum, on yıllarca etkisini yitirmeyecek bir eser ... Otuz yıldır Balzac okuyorum, hayranlığımdan hiçbir şey kaybetmeden tekrar tekrar okuyorum.”
Fransa Kralı XVI. Louis’nin karısı Marie Antoinette, uçarılığı, savurganlığı ve reform düşmanlığıyla halkın gözünde yoz soylu tipinin simgesi olmuş, Fransız Devrimi’nden sonra yaşamının geri kalan bölümünü Paris hapishanelerinde geçirmiş, 1793’te Devrim Mahkemesi’nce yargılanarak giyotinle idam edilmişti.
Tıbbın sembolü malum yılan... Bugünkü ilaçların atası olan büyü ve iksirler...
Французским родителям удается вырастить счастливых, вежливых и послушных детей, не жертвуя при этом своей взрослой жизнью. Почему французы, в отличие от нас, не проводят часть ночи в попытках убаюкать своих малышей? Почему они не вмешиваются, когда взрослые общаются, и не устраивают истерик в магазинах игрушек? Почему спокойно ведут себя в ресторанах, едят взрослые блюда и способны без скандала выслушать родительское "нет"? Француженки обожают своих детей, но не позволяют им погубить свою фигуру, карьеру и социальную жизнь. Даже с грудными детьми они выглядят модно и сексуально. Как это им удается? Американская журналистка Памела Друкерман, живущая в Париже с мужем-англичанином и тремя детьми, исследовала феномен французского воспитания. У нее получилась очень личная, живая, полная юмора и одновременно практичная книга, раскрывающая секреты французов, чьи дети прекрасно спят, хорошо едят и не допекают своих родителей. В нашей библиотеке вы можете бесплатно почитать книгу « Французские дети не плюются едой. Секреты воспитания из Парижа ». Чтобы читать онлайн книгу « Французские дети не плюются едой. Секреты воспитания из Парижа » перейдите по указанной ссылке. Приятного Вам чтения.
40 min ago