“STIEG LARSSON KADAR İYİ BİR YAZAR; HATTA BİRAZ DAHA İYİ” JC Patterson
“STIEG LARSSON KADAR İYİ BİR YAZAR; HATTA BİRAZ DAHA İYİ” JC Patterson
Napoli'den Roma'ya hareket eden 11 kişinin intiharından şans eseri iki kişi kurtulur.
Boğaziçi’nde Bosnalılar Yalısı’nda doğup büyümüş paşa torunu Leyla Hanım, yalının yeni sahibi Ömer Cevheroğlu tarafından sokağa atılır ve mahallenin çocuklarından gazeteci Yusuf’un Cihangir’deki bekâr evine sığınmak zorunda kalır. Yusuf’un sevgilisi Rukiye (“sahne adı”yla Roxy), Almanya’da peep show’larda modellik yapmış, hip-hop tarzı müzik yaparak “yırtmaya” uğraşan bir Almancı kızıdır.
Gözlerimi kapatıp açtım. Ve sen yoktun. Şimdi neredesin? En büyük korkularıyla yüzleşen iki anne… Hakikat onları ya paramparça edecek ya da özgür kılacak.
Adım İsmail. Maceraya susamışlığımdır bu balina avı gemisine katılmamın sebebi. Aslına bakarsanız bu yolculuğa başlarken ben de bilmiyordum, beklenmedik bir şekilde Queequeg adındaki bir zıpkıncıyla arkadaş olup Ahab denen ve intikam hırsıyla yanıp tutuşan böyle bir kaptanla karşılaşacağımı.
Tembelliği bir sanat haline getiren Oblomov, Rus romanında “lüzumsuz adam” tiplemesinin ölümsüz örneklerinden biridir.
1917 Rus Devrimi’ni izleyen çalkantılı yıllar yeni bir Sovyet gerçekliğini ortaya koyarken, dâhi zooloji profesörü Persikov da canlı organizmaların üreme hızlarını artıran ve onları devleştiren yeni bir “kızıl” ışın keşfeder.
Kafka, yapıtlarını Çekçeye çeviren Milena’ya, istirahata çekildiği Meran’dan mektuplar yazar. Dostça başlayan mektuplaşmalar bir süre sonra tutkulu bir aşka dönüşür.
Süleyman’ın tapınağından çıkan, Yahudilerin kutsal emaneti yedi kollu şamdanın 455 yılında Roma’yı yağmalayan Vandalların eline geçmesi, kentin Yahudi cemaatinde şok etkisi yaratır.
Fransa Kralı XVI. Louis’nin karısı Marie Antoinette, uçarılığı, savurganlığı ve reform düşmanlığıyla halkın gözünde yoz soylu tipinin simgesi olmuş, Fransız Devrimi’nden sonra yaşamının geri kalan bölümünü Paris hapishanelerinde geçirmiş, 1793’te Devrim Mahkemesi’nce yargılanarak giyotinle idam edilmişti.
19. yüzyıl sonları Fransa’sında, Yahudi kökenli bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfus’ün haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Davası, yalnızca bir hukuk ve ayrımcılık skandalı değil, aynı zamanda başta ordu ve yargı olmak üzere ülkenin tüm kurumlarını temellerinden sarsan bir toplum olayıydı.
Sovyetler döneminin önde gelen yazarlarından Mihail Bulgakov'un, ölümünden 26 yıl sonra yayınlanan bu dev romanı, yirminci yüzyıl edebiyatının başyapıtlarından. İlk yayınlandığında, sansüre uğrayarak kitaptan çıkartılan 80 sayfayı da içeren bu çeviriyi yeniden elden geçirdikten sonra yayınlıyoruz. '30'lu yılların Moskova'sında İsa'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışan iki yazarın yanına, gelecei okuma yetisine sahip biri yanaşır.
Esir Şehir Üçlemesi’nde Millicileri İşgal Kuvvetleri’nin baskısı altındaki İstanbul’da anlatan Kemal Tahir, ‘Yorgun Savaşçı’da onları Anadolu’ya gönderir. ‘Yol Ayrımı’nda yan karakterlerden biri olarak karşımıza çıkan Cehennem Topçu Cemil, ‘Yorgun Savaşçı’nın baş kahramanıdır.
Zarlar hayatınızı belirlemeye başladığında artık her şey mümkün olmaktadır. Unutulmayacak bir kitap. Zamanımızın uluslararası kült bestseller kitaplarından biri.
İmparator olacak çocuk sonunda tahtına kavuşur ancak taç takmanın bedeli ağırdır… “Yükseklere ulaşmak isteyen, cesetlerin üstüne basmak zorundadır ve benim arkamda birçok biraderimin cesedi var. Bir piyonken oyuncu oldum ve oynadığımız bu küçük oyunu ben kazanacağım, gerekirse tüm dünyayı da kana boğarım.”
Londra’nın en yoksul ailelerinden birine mensup ve babası tarafından dilenciliğe zorlanan bir çocuk ile İngiltere tahtının varis prensi, beklenmedik bir dizi olayın ardından istemeden yer değiştirirler.
Briç masasında kaç farklı eşleşme yapılabileceğini, belli şartlar altında bir haritanın tamamlanması için kaç renk gerekeceğini, bir filin satranç tahtasında kaç farklı yol izleyebileceğini veya belli bir yolun izlenmesi şartıyla bir kentten diğerine en kısa nasıl gidilebileceğini kim gerçekten umursar? Ama işte, matematik umursar ve hep umursamıştır...” Isaac Asimov
Albert Einstein hiç kuşkusuz günümüzde insanların zihnindeki bilgin imajının oluşmasında çok büyük etkisi olmuş, yaşadığı döneme damgasını vurmuş bir kişiliktir. Bilimle hiç ilgisi olmayan insanlar bile Einstein adını bilir.
YARINLAR ADINA BUGÜNLERİN HARCANDIĞI BİR EVRENDE, UMUT EN GÜÇLÜ SİLAHTIR
Vanguard adlı yıldız gemisi uzayda kaybolur, Centaurus yolunda 2 kuşak boyunca sürecek yolculuğunu tamamlayıp tamamlamadığı bilinmemektedir.