Trapped in a snowbound airport, passengers, pilots, stewardesses, and airport administrators try to survive the deadly storm, in a new edition of the best-selling novel. Reissue.
Trapped in a snowbound airport, passengers, pilots, stewardesses, and airport administrators try to survive the deadly storm, in a new edition of the best-selling novel. Reissue.
Türkiye’nin güzel mi güzel, yoksul mu yoksul bir köyüdür Karataş. Kara Bayram da bu köyün yoksullarından biridir. Babadan kalma tek odalı bir evde yaşar, iyi huylu karısı, üç yavrusu, bir de evinin direği anası Irazca’yla. Dertli kadındır Irazca, yaslıdır. Ama dişlidir bir o kadar da. Kendi yağlarıyla kavrulup giderlerken, bir gün huzurları kaçar. Muhtar Cımbıldak Hüsnü’nün kayırdığı Haceli evlerinin önüne ev yapmaya kalkışır çünkü. Tabii Irazca dikleşir; kızılca kıyametler kopar köyde... ve kasabada. Gelmedik kalmaz başlarına...
At age 19 Anne Brontë left home and worked as a governess for a few years before becoming a writer. Agnes Grey was an 1847 novel based on her experience as a governess.
Albaya Mektup Yok, çağımızın en büyük yazarlarından Gabriel García Márquez’in en güzel uzun öykülerinden biri. Ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsü. Bir türlü gelmeyen emekli aylığını her cuma günü karısı ve horozuyla birlikte bekleyen emekli bir albayın komik, ama bir o kadar da trajik hikâyesi.
Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kağıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle.
Murakami’den büyükler için yazılmış, masal tadında bir öykü… Bir Osmanlı Vergi Tahsildarının Güncesi adlı kitabı elime aldım, okumaya başladım. Bu, Osmanlıca yazılmış zor bir kitaptı. Ne var ki tuhaf bir şekilde hiç güçlük çekmeden okuyabiliyordum. Kitabın sayfalarını çevirirken, Türk vergi tahsildarı İbn Armut Hasir olmuştum, belimde eğri bir pala, İstanbul’da vergi toplamaya çıkmıştım. Meyve ve tavuk, sigara ve kahve kokuları sokağa ağır ağır akan bir nehir gibi yayılmıştı. Hurma ve mandalina satan seyyar satıcılar yol kenarında yüksek sesle bağrışıyorlardı. Yalnız bir çocuk, gizemli bir kız ve Koyun Adam…
Romanlarıyla, yalnız Amerikan edebiyatının değil, dünya edebiyatının da önde gelen yazarları arasında yer alır.
Guy de Maupassant (1850-1893) : Ünlü romancı L. N. Tolstoy'un '... sayıları az olmakla birlikte, Maupassant gibi bir başka tür insan daha vardır ki, bunlar her şeyi kendi gözleriyle, içerdiği önemi ve anlamıyla, olduğu gibi görürler' sözleriyle andığı yazar ardında pek çok roman, öykü, deneme ve tiyatro oyunu bıraktı.
Le Guin’in sekiz öyküden oluşan ve Dünyanın Doğum Günü kitabından on yıl kadar önce yazdığı İçdeniz Balıkçısı’nda, "Bilimkurgu Okumamak Üzerine" başlıklı bir giriş yazısı da yer alıyor.
Guy de Maupassant, Avrupa gerçekçiliği içinde önemli bir yer tutar. Onun öykü kişileri Korsikalı haydutlardan Fransız orta sınıfına, oradan da soylu sınıfın sınırlarına kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alır. Köpeğine duyduğu derin bağlılıkla sonunda aklını yitiren bir bahçıvan; dünya güzeli karısı elinden kaçmasın diye üst üste yedi çocuk doğurtan kocanın içine düştüğü açmaz… Bütün bu öyküler. Maupassant’ın ölüm, mutluluk, doğa ve kültür üzerine görüşlerini aktarmasına olanak verir. Mutluluk: Maupassant öyküleri karşımıza ani ve sürprizli gelişmeler çıkartarak bizi şaşırtırlar.
Before writing her first novel, 32C That's Me, Chris Higgins taught English and Drama for many years in secondary schools. Chris has worked at the Minack, the open-air theatre on the cliffs near Lands End. She now writes full time. Chris loves to travel and has lived and worked in Australia as well as hitchhiking to Istanbul and across the Serengeti Plain. She was born and brought up in South Wales, but now lives in the far west of Cornwall with her husband and four daughters. Chris's novels deal with issues that every teenager can identify with. In 2009, Chris won the YoungMinds award for A Perfect 10.
Christmas 1951, Los Angeles: a city where the police are as corrupt as the criminals. Six prisoners are beaten senseless in their cells by cops crazed on alcohol.
Dig. The Demon Dog gets down with a new book of scenes from America’s capital of kink: Los Angeles. Fourteen pieces, some fiction, some nonfiction, all true enough to be admissible as state’s evidence, and half of it in print for the first time.
James Ellroy, the undisputed master of crime writing, has teamed up with the Los Angeles Police Museum to present a stunning text on 1953 LA.
The Japanese have bombed Pearl Harbor. The United States teeters on the edge of war. The roundup of allegedly treasonous Japanese Americans is about to begin. And in L.A., a Japanese family is found dead.
James Ellroy is an American original of the most profane order. The bestselling author of the noir classics L.A. Confidential, The Black Dahlia, and The Cold Six Thousand, he has been hailed by the Los Angeles Times as “one of the best writers of our era.” A self-proclaimed Luddite, Ellroy is turning to technology for the first time with the publication of Shakedown, a novella released by the digital publisher Byliner.
Detective Sergeant Lloyd Hopkins is the most brilliant homicide detective in the Los Angeles Police Department and one of its most troubled. In his obsessive mission to protect the innocent, there is no line he won’t cross.
In his introduction to the The Best American Noir of the Century, James Ellroy writes, “noir is the most scrutinized offshoot of the hard-boiled school of fiction. It’s the long drop off the short pier and the wrong man and the wrong woman in perfect misalliance.
Los Angeles, 1950 Red crosscurrents: the Commie Scare and a string of brutal mutilation killings. Gangland intrigue and Hollywood sleaze. Three cops caught in a hellish web of ambition, perversion, and deceit. Danny Upshaw is a Sheriff's deputy stuck with a bunch of snuffs nobody cares about; they're his chance to make his name as a cop..
He will predict your life… and your death. Don’t ever cross his palm with silver. He will reveal your most shameful secrets. He will predict your death. He is hiding a secret. He is hiding a monster.